İran'da devrim, yönetimde "demokrasi" çağrılarıyla başladı ve dünyanın ilk İslam devletinin kurulmasıyla sonuçlandı.
İran toplumunu baştan sona değiştiren İran İslam Devrimi 20. yüzyılın en önemli dönüm noktalarından birisi oldu.
İran Devrimi'nin en büyük nedenlerinden Rıza Pehlevi tarafından başlatılan ve oğlu Muhammed Rıza Pehlevi tarafından devam ettirilen batılılaşma çabalarına karşı muhafazakarların tepkisi, sosyal adaletsizlik ve siyasi baskılara karşı da liberal ve sol çevrelerin tepkisi olduğu söylenebilir.
Devrimin nedenleri arasında İran halkının tüm zenginliğine rağmen fakir bırakılması ve son zamanlarda Şah'ın özellikle ABD'li yetkililerle fazlaca içli dışlı olması sayılabilir (belkide buda İran halkının şah döneminde neden fakir kaldığının mantıklı bir açıklaması olabilir). Aslında güç düşüncesi ve şeriat isteği mollalar tarafından güce kavuşmak için meşrutiyet döneminden beri sürüyordu. Meşrutiyet döneminde bir molla olan Fazlullah Nuri açıkça meşrutiyetçiler ile muhalefete kalkışmış meşrutiyetin "meşru" olmadığını ve müslüman bir ülkede "meşruiyet" yani şeriat kurmanın gerekli olduğunu savunmuş mollaları ve şeriat yanlılarını meşrutiyetin aleyhine kışkırtmaya çalışmıştı. ancak kısa süren ikinci monarşi döneminin ardından Tebrizden gelen Sattar han ve Bagir Han komutasındaki Kuvayi milli Tahranı ele geçirdikten sonra şeriat yanlısı mollalar yargılanmış, Şeyh Fazlullah Nuri idam edilmiş ve şeriatçılar böylece bastırılmışlardı. bu baskı şiddetli bir şekilde Rıza şah döneminde de sürmüş oğlunun döneminde ise daha serbest kalmışlardı. 1902 doğumlu Humeyni, özellikle Ak devrimin ardından kadınlara oy hakkı verilmesiyle beraber ülke içindeki Batı nüfuzunu bahane ederek, Şah'ın politikalarına açıkça karşı çıktı ve İslam'ın tavizsiz bir şekilde devlet politikası olması gerektiğini belirtti. 1960'larda sürgüne gönderilen Humeyni önce Türkiye'de, sonra Irak'ta kaldı. 1978'de Saddam Hüseyin Humeyni'yi Irak'tan kovunca ABD tekeliyetinden çekinen Fransa ona sahip çıktı.
Ali Shariati; Devrimin ana felsefecisi olarak kabul edilen ve islami marksism tarzı düşünceler yürütmesiyle ünlenen yazar
Iranın devrimden önceki resmi bayrağı. ortasında yer alan amblem(Aslan ve Güneş), tarihi öneme sahip 2500 yıllık Iran imparatorluğunun simgesidir.
Iranın devrimden sonraki bayrağı. Humeyninin emriyle şahlığın simgesi olarak düşünülen amblem kaldırılmış ve "Allah" yazısı amblem şekline getirilmiş ayrıca devrimin zafere ulaşmasının tarihi olan, İran takvimine göre 22 Bahman(11 Şubat)i simgeleyen 22 kez "Allah-u Ekber" yazısı bayrağa ilave edilmiştir.
Humeyni devrimden önce Paris'te kaldı. 1 Şubat 1979'da İran'a milyonların katıldığı bir karşılamayla dönen Humeyni, cumhurbaşkanlığına getirildi ve ömür boyu devletin dini ve siyasi lideri olarak kaldı. Devrim sırasında ilk önce "liberal, sol ve dini gruplar" Şah'ı devirmek için birleşmiş, Şah'ın devrilmesinden sonra ise iktidara yükselen Ayetullah Humeyni, "muhalif liderleri ve grupları ortadan kaldırmış veya sindirmiştir." Devrimin oluşum sürecinde rantiyeci devlet modelinin petrol krizleri sonucunda çökmesi etkili olmuştur. Muhammed Rıza Şah'ın İranın gereksinimleriyle örtüşmeyen tarım politikaları kırsaldan Tahran'a göçü hızlandırmış ve büyük kentlerde siyasi İslam'a yönelen bir alt sınıf yaratmıştır. İran Devrimi'nin oluşumunda Amerika'nın İnsan Hakları Politikası ivmeyi arttırıcı bir rol oynamıştır. Aydınlar yayınladıkları açık mektuplarla demokratikleşme isteklerini belirtirken, ABD'nin de bu süreçte Şah'a baskı yapacağını düşünmekteydiler. Devrim sürecinde farklı gruplar şahı devirme amacıyla birleşmiş, İslamcılar bu süreç içinde güçlenerek devrimi bir İslam Devrimi'ne dönüştürmüş, demokrasi sloganıyla solcu, muhafazakar, aydın grup ve halkı birleştirmişlerdir. Zafere ulaştıklarında ise diğer grupları saf dışı bırakarak muhaliflere karşı baskıcı bir yönetimi tercih etmişlerdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder