Pages

2 Mart 2012 Cuma

SÜLEYMANİYE CAMİSİNİN İLGİNÇ YÖNLERİ VE YAPIM AŞAMASI


Mimar Sinan’ın inanılmaz eseri Süleymaniye’nin
kodlarına dair gerçekler ortaya dökülüyor. 1551-1558 yılları arasında
Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini
göstermek adına inşa ettirilen Cami ve külliyesi 7 senede tamamlandı. 7
sene… Peki neden bu kadar uzun? Ardında saklı kalmış bir diyalog ile tekrar su yüzüne çıkıyor. Tam da bugün; Mimar Sinan’ın doğum gününde...7 yıllık bu uzun süre
Kanuni'nin canını sıkmıştı. Sinan'ın yapıyı neden bir türlü açmadığını
anlamamıştı. O sırada her taraftan da dedikodular yağmaya başladı
Sultan'a. Kanuni durumu kendi gözleriyle görmek için bir
ikindi vakti Süleymaniye'ye gitti. Muhteşem yapının içine girdiğinde
Sinan tam da söylendiği gibi caminin ortasında oturmuş nargilesini
tüttürmekteydi. Sultan gözlerine inanamadı. Tok sesiyle ve bütün
haşmetiyle '' Bu ne iştir Mimarbaşı '' diye haykırdı. Oysa Mimar
Sinan'ın içtiği nargilede tömbeki yoktu. İçtiği sadece suydu. Usta mimar, nargilenin fokurtularını dinleyerek
caminin akustiğini ölçmeye çalışıyordu. Mihraptaki imamın sesini, aynı
oranda bütün camiye nasıl ulaştıracağını hesaplıyordu. Bunun için Anadolu'nun değişik köşelerinden 65 tane dev turşu küpü getirtti. Bu küpleri içleri boş, ağızları dışarıya gelecek şekilde kubbenin eteklerine dizdirdi. Amacına ulaşmıştı Mimarbaşı. Sesi, yüzlerce
metrekarelik mekanın her köşesine, en iyi şekilde yaymayı başarmıştı.
Kanuni de , Sinan'ın niyetini anlamış, ustasını hemen bağışlamıştı.Mimar Sinan yapının içine bir de hava koridoru inşa etti. Elektriğin henüz bulunmadığı o yıllarda, Süleymaniye 275 dev kandille aydınlatılıyordu. Sinan, bu kandillerden çıkan is camiye zarar vermesin ve cemaati rahatsız etmesin diye orta kapının üzerine küçük bir odacık yaptırdı. Binanın değişik köşelerine açtığı oyuklardan giren islerin bu odada toplanmasını sağladı. Adına da "İs Odası" denilen bu bölmenin içine
özel bir nemlendirme sistemi kurdu Sinan. Odada toplanan islerden,
dönemin en kaliteli mürekkebini damıttı. Süleymaniye'nin duvarlarında gördüğünüz o muhteşem kalem işleri, yazılar, süslemeler, caminin kandillerinden çıkan isten damıtılan o mürekkeple yapıldı. Bütün bunlar günümüzden 458 yıl öncesinin bilimiyle, teknolojisiyle yapıldı. Işığın bir odada toplanmasını sağlayan ve hava
akımını içeri alan iki oyuktan içeriye baktığınızda, birinden caminin
içindeki Allah, diğerinden ise Muhammed yazılı dev levhaları görürsünüz.Ayrıca Süleymaniye'nin hangi köşesini, hangi duvarını, hangi açısını ölçerseniz ölçün, sayısal olarak karşınıza Allah kelimesinin ve katlarının çıktığını görürsünüz.Süleymaniye camiinin 4 minaresi vardır. Bunun
nedeni Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu
dört minaredeki on şerefininde Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir
işaretidir.Caminin kıble tarafında içinde Kanuni Sultan Süleyman'ın ve eşi Hürrem Sultan'ın bulunduğu bir hazire mevcuttur. 28 revakın çevrelediği cami avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin kubbesi
yıldızlarla donanmış gökyüzü imajını vermesi için, içeriden, metalik
plakalar arasına yerleştirilmiş pırlantalarla (elmaslarla) süslenmiştir. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 26,5 m çapındadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder