Tarihte bir çok farklı anlatımı varmış bu lafın nerden çıktığı ile
ilgili. Tarih kitapları ve internet sayfaları olmak üzere yapılan
araştırmalar 3 mantıklı olay üzerinde yoğunlaşmıştır.
Hep sorardım kendime Neden Karaman? Neden Koyun? diye. İşte cevabı
1. Hikaye
Şâir Necati Bey bir beytinde, "Demişti öldürem seni ferah bu tîğ-ı hışm İleDiriği ahdine durmaz, sanasın Karamanlı'dır"...der
. Günümüz
diliyle ifade edecek olursak şu demek oluyor: "O sevgili bir gün
demişti ki; 'İçin ferah olsun; İşte seni, şu gamze kılıcımla
öldüreceğim. Yazık, yazık ki bu ahdinde dur muyor; sanırsın ki
Karamanlı'dır."Burada sözünde durmayan sevgilinin, Karamanlı
olarak gösterilmesindeki ince nükteyi anlamak için, önce şu satırları
okumak gerekiyor:Hâdise Sultan II. Murad Hân (r. aleyh) ile
Karamanoğlu ara sında geçer. II. Murad, bir sulh muhaveresi için
huzurunda bulunan Karamanoğlu hükümdarından, bundan böyle Osmanlı ile
iyi geçineceğine dâir söz ister. Karamanoglu elini kalbinin üstüne
vurarak birkaç defa yemin eder: "Bu can tende bulunduğu müddetçe
soyumdan bir daha size muhalefet olunmayacaktır" der. Oysa çok
geçmeden Karamanoğlu yine Osmanlıya karşı ordu tedârikine başlayacaktır.
Çünki o yemini ettiği sırada cübbesinin göğüs cebinde, yani tam da
eliyle vurduğu yerde bir güvercin saklıdır ve huzurdan ayrılır ayrılmaz
güvercini uçurup, "İşte bu can bu tenden ayrıldı, yeminin hükmü
kalmadı"diyerek parlak (!) zekâsı ile övünecektir.Eskiden
dilimizde, "Karaman'ın koyunu..." misâli, verilen sözde durulmadığı
zamanlarda söylenen, "Karamanoğlu gibi akşam verdiğini sabah alır" yahut
"Karaman bahşişi gibi" diye iki tâbir daha var imiş. Meğer bu sözlerin
ortaya çıkmasına da sebep, yine yukarıda anlattığımız neviden,
Karamanoğullarının birkaç kez daha ahidlerinde durmamaları imiş.Hâsılı;
bütün bunlardan sonra dilimizdeki, "Karaman'ın koyunu, sonra çıkar
oyunu" tâbiri daha bir mânâ kazanıyor olmalı. Bununla beraber,
anlattığımız Karamanoğlu ile Karaman halkının tabii ki seciye yönünden
bir alâkası yoktur. Fertlere mahsus huylar, umuma teşmil edilemez.
2. Hikaye
1243 senesi kösedağ savaşından ve bozgunundan sonra, selçuklu ordusu
çekilmiş, moğol ordusu yer yer anadolu’yu istilaya başlamıştı. moğollar
müslüman olmadıkları için, müslüman türklere karşı çok düşmanca hareket
ediyorlardı. kuvvetçe çok üstün durumda bulunuyorlar ve her savaşta
galip geliyorlardı. konya’yı istila ettikten sonra, kerimüddin karaman
bey zamanında karaman’ın üzerine yürüdüler. tarih takriben 1258
sıraları idi. karamanoğlulları telaşa düştüler. zira moğollar
kendilerine direnen yerlerde halkı kılıçtan geçiriyorlardı. ne
yapıp yapıp, bu putperest moğolları yenmek lazımdı. karamanlılar basit
bir harp hilesi düşündüler. netice de moğollar’a baskın yapacaklardı.
moğol ordusu konya üzerinden karadağ’a doğru ilerliyordu. o tarihte
karadağ ormanla kaplı idi. karaman askerleri koyun postuna
bürünerek, bir koyun sürüsünün arasına karıştılar. sürü ile birlikte
moğol ordusuna doğru yaklaşmaya başladılar. moğol ordusu, sürüyü
gasbetmek, yiyip içmek için bir kaç koyun yakalayıp kestiler,
kızarttılar ve içkiyle beraber yemeye başladılar. tam sızdıkları sırada,
koyun postuna bürünen karaman askerleri üzerlerindeki postları atarak,
moğolların üzerlerine çullandılar. bir yandan da ormanda gizlenmiş
bulunan esas ordu, moğollara hücum etti. bütün moğol ordusu orada yok
edildi. tek tük kaçıp kurtulabilen moğollar da etrafa bu deyimi
yaydılar.
3. Hikaye
Karaman kalesi osmanlı ordusu tarafından sarıldığı zaman, kale içindeki halk, canını ve malını kurtarmak endişesine düşer. bu
arada, bir sürü sahibi de sürüsünü kurtarmak hazırlığı içindedir.
sürünün, karaman kalesi’nin dışına açılan karanlık dehlizde yolunu
bulabilmesi için, keçilerin boynuzlarına yanan meşaleler takar ve bu
suretle dışarıya çıkarlar. kaleyi sarmış bulunan osmanlı
askerleri, arka tarafta ellerinde meşaleler bulunan bir ordunun
kendilerine saldırmak üzere bulunduğunu sanarak, kuşatmayı kaldırıp,
ağırlıklarını bırakarak kaçarlar. bunun bir sürü olduğunu, iş işten
geçlikten sonra anlarlar, ve bu lafı çıkarırlar.
ilgili. Tarih kitapları ve internet sayfaları olmak üzere yapılan
araştırmalar 3 mantıklı olay üzerinde yoğunlaşmıştır.
Hep sorardım kendime Neden Karaman? Neden Koyun? diye. İşte cevabı
1. Hikaye
Şâir Necati Bey bir beytinde, "Demişti öldürem seni ferah bu tîğ-ı hışm İleDiriği ahdine durmaz, sanasın Karamanlı'dır"...der
. Günümüz
diliyle ifade edecek olursak şu demek oluyor: "O sevgili bir gün
demişti ki; 'İçin ferah olsun; İşte seni, şu gamze kılıcımla
öldüreceğim. Yazık, yazık ki bu ahdinde dur muyor; sanırsın ki
Karamanlı'dır."Burada sözünde durmayan sevgilinin, Karamanlı
olarak gösterilmesindeki ince nükteyi anlamak için, önce şu satırları
okumak gerekiyor:Hâdise Sultan II. Murad Hân (r. aleyh) ile
Karamanoğlu ara sında geçer. II. Murad, bir sulh muhaveresi için
huzurunda bulunan Karamanoğlu hükümdarından, bundan böyle Osmanlı ile
iyi geçineceğine dâir söz ister. Karamanoglu elini kalbinin üstüne
vurarak birkaç defa yemin eder: "Bu can tende bulunduğu müddetçe
soyumdan bir daha size muhalefet olunmayacaktır" der. Oysa çok
geçmeden Karamanoğlu yine Osmanlıya karşı ordu tedârikine başlayacaktır.
Çünki o yemini ettiği sırada cübbesinin göğüs cebinde, yani tam da
eliyle vurduğu yerde bir güvercin saklıdır ve huzurdan ayrılır ayrılmaz
güvercini uçurup, "İşte bu can bu tenden ayrıldı, yeminin hükmü
kalmadı"diyerek parlak (!) zekâsı ile övünecektir.Eskiden
dilimizde, "Karaman'ın koyunu..." misâli, verilen sözde durulmadığı
zamanlarda söylenen, "Karamanoğlu gibi akşam verdiğini sabah alır" yahut
"Karaman bahşişi gibi" diye iki tâbir daha var imiş. Meğer bu sözlerin
ortaya çıkmasına da sebep, yine yukarıda anlattığımız neviden,
Karamanoğullarının birkaç kez daha ahidlerinde durmamaları imiş.Hâsılı;
bütün bunlardan sonra dilimizdeki, "Karaman'ın koyunu, sonra çıkar
oyunu" tâbiri daha bir mânâ kazanıyor olmalı. Bununla beraber,
anlattığımız Karamanoğlu ile Karaman halkının tabii ki seciye yönünden
bir alâkası yoktur. Fertlere mahsus huylar, umuma teşmil edilemez.
2. Hikaye
1243 senesi kösedağ savaşından ve bozgunundan sonra, selçuklu ordusu
çekilmiş, moğol ordusu yer yer anadolu’yu istilaya başlamıştı. moğollar
müslüman olmadıkları için, müslüman türklere karşı çok düşmanca hareket
ediyorlardı. kuvvetçe çok üstün durumda bulunuyorlar ve her savaşta
galip geliyorlardı. konya’yı istila ettikten sonra, kerimüddin karaman
bey zamanında karaman’ın üzerine yürüdüler. tarih takriben 1258
sıraları idi. karamanoğlulları telaşa düştüler. zira moğollar
kendilerine direnen yerlerde halkı kılıçtan geçiriyorlardı. ne
yapıp yapıp, bu putperest moğolları yenmek lazımdı. karamanlılar basit
bir harp hilesi düşündüler. netice de moğollar’a baskın yapacaklardı.
moğol ordusu konya üzerinden karadağ’a doğru ilerliyordu. o tarihte
karadağ ormanla kaplı idi. karaman askerleri koyun postuna
bürünerek, bir koyun sürüsünün arasına karıştılar. sürü ile birlikte
moğol ordusuna doğru yaklaşmaya başladılar. moğol ordusu, sürüyü
gasbetmek, yiyip içmek için bir kaç koyun yakalayıp kestiler,
kızarttılar ve içkiyle beraber yemeye başladılar. tam sızdıkları sırada,
koyun postuna bürünen karaman askerleri üzerlerindeki postları atarak,
moğolların üzerlerine çullandılar. bir yandan da ormanda gizlenmiş
bulunan esas ordu, moğollara hücum etti. bütün moğol ordusu orada yok
edildi. tek tük kaçıp kurtulabilen moğollar da etrafa bu deyimi
yaydılar.
3. Hikaye
Karaman kalesi osmanlı ordusu tarafından sarıldığı zaman, kale içindeki halk, canını ve malını kurtarmak endişesine düşer. bu
arada, bir sürü sahibi de sürüsünü kurtarmak hazırlığı içindedir.
sürünün, karaman kalesi’nin dışına açılan karanlık dehlizde yolunu
bulabilmesi için, keçilerin boynuzlarına yanan meşaleler takar ve bu
suretle dışarıya çıkarlar. kaleyi sarmış bulunan osmanlı
askerleri, arka tarafta ellerinde meşaleler bulunan bir ordunun
kendilerine saldırmak üzere bulunduğunu sanarak, kuşatmayı kaldırıp,
ağırlıklarını bırakarak kaçarlar. bunun bir sürü olduğunu, iş işten
geçlikten sonra anlarlar, ve bu lafı çıkarırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder