Pages

26 Şubat 2012 Pazar

Mustafa Kemal,Mason Loncalarını Neden Kapattı


Anadolu Ajansı 10 Ekim 1935 tarihinde gazetelerin merkezlerine şu önemli haberi geçiyordu:

"Türkiye mason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artan muazzam terakkilerini nazarı itibare alarak faaliyetlerine nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüştür."

Bu habere kimse bir anlam verememişti. Çünkü Türkiye masonluğu, tarihinin en rahat dönemini yaşıyordu. TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Ankara Valisi, İstanbul Valisi üst düzey aktif masondu. Devlet yönetiminin önemli mevkileri, masonlar tarafından ele geçirilmişti. Türkiye masonluğu ne olmuştu da 27 yıl aradan sonra kendini yok etme kararı almıştı. 4 gün sonra gerçek ortaya çıkmıştı. Masonlar kendilerini feshetmemiş, mason locaları, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından kapatılmıştı. 14 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin "Türkiye'de Mason Locaları Bir Emirle Kapatıldı" başlıklı haberinde olayın perde arkası şu şekilde aktarılıyordu:

"İçişleri Bakanlığı'ndan verilen bir emir üzerine Türkiye mason Localarının faaliyetlerine nihayet verilmiştir. Yüksek makamın emri ile Türkiye masonluğunun İstanbul, Ankara, İzmir, Edirne, Muğla, Gaziantep ve Adana'da bulunan Müteaddid locaları kapanmış, bunların emlaki hükümete intikal etmiştir."

Cumhuriyet gazetesinin haberinde, sözü edilen yüksek makam dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası değildi. İşin ilginç yanı ise Atatürk mason localarını kapatma emrini Müslümanlara yaptığı zulümlerle tanınan mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya vermiş olmasıydı. Mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Atatürk'ü bu tarihi kararından vazgeçirmeye çalışsa da başarılı olamadı. Atatürk kapatma öncesi, Doktor İsmail Hurşit, Türkiye Büyük Locası Büyük Üstadı Muhittin Osman Omay ve bir grup masonu İçişleri Bakanlığı'na çağırdı ve kesin kararını bildirdi:

"Mason Locaları kapatılıp çalışmalarına son verecekler ve mal varlıklarını halk evlerine aktaracaklardır."

Atatürk: Bunların Kökü Dışarıda!

Atatürk, uzun süredir aklını meşgul eden mason localarının kapatılmasıyla ilgili düşüncelerini ilk olarak 1935 yılında gündeme getirdi. İttihat Terakki Cemiyeti içerisindeki masonların Türkiye'ye verdikleri zarar, herkes tarafından bilinmekteydi. İttihat Terakki'yi yakından tanıyan Atatürk, Cumhuriyet'in kuruluşundan beri locaları kapatmak için fırsat kolluyordu. Dönemin Van Milletvekili İbrahim Arvas, hatıralarında Atatürk'ün masonlara yaklaşımını şu şekilde ifade ediyor:

"Mustafa Kemal'in sevmediği iki zümre vardı. Birincisi dönmeler ikinci ise masonlardı... Bir gün eski Adliye Vekili Mahmud Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların taksimat, teşkilat, ahvalini bildirir bir kitap verdi. "Bunu güzelce mutalaa et, bir takrirle Halk Partisi grup başkanlığına ver, grupta bunlara şiddetli hücum yap ve grupça kapanmasına dalalet et. Senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır" dedi. Grup danışmanı Mahmut Esat Bozkurt, riyaset makamına bir takrir verdi ve takririnin okunmasını reisten rica etti. Hülasası şöyleydi: "Masonluk kökü dışarıda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir, memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da grup kararıyla kapatalım..." Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: "Arkadaşlar, yarından itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır..." Salonda bir kıyamet koptu, alkışlar, bağırmalar tavanları çınlatıyordu." (İbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler, s.71–72)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder